Günümüzde nüfus artışı ve plansız kentleşme insanın yaşam alanlarının daralmasına neden olmuştur. Bu daralmanın azaltılması/giderilmesi, insan yaşamının canlandırılması ve yenilenmesi bağlamında ‘rekreasyon’ oluşumu karşımıza çıkmaktadır. Kişinin kendisi/çevresiyle olan iletişim ve etkileşimlerini tanımlayan vakit geçirme yöntemi olan rekreasyon; bedeni, ruhu ve zihni çeşitli ekinliklerle dinlendirme olarak da tanımlanabilir.
Serbest zamanlarını değerlendirirken aynı zamanda kaybettikleri enerjilerini yeniden kazanmayı amaçlayan insanlar, rekreasyon alanına yönelmektedirler. Rekreasyon alanları kentlerde ortak kullanım mekânları arasında yer alan, toplumsal rolü yüksek mekânlardandır. Kentte yaşayan ve birbirlerini tanımayan insanların karşılaşmasını, tanışmasını, konuşmasını ve kentsel ortak yaşamın bir parçası haline gelmesini sağlayan, sosyal ihtiyaçların karşılandığı alanlar olarak karşımıza çıkar. Bu bağlamda Çanakkale kent merkezinde halkın çoğunluklu olarak kullandığı rekreasyon alanları kıyılar ve park alanlarından oluşmaktadır. En çok tercih edilen rekreasyon alanları Kordon, Özgürlük Parkı, Yeni Kordon, Halk Bahçesi, Sarıçay ve çevresidir.
Sarıçay’ın listenin sonunda yer alması dikkat çekmektedir. Sarıçay bölgenin beşinci büyük akarsuyu niteliğinde olup Kazdağları’ndan doğmaktadır. Uzunluğu 40 km olan ve Kirazlı Dağı, Aladağ ve Kayalı Dağı’ndan gelen dereler ile beslenerek kent merkezinden geçen Sarıçay, Çanakkale Boğazı’na dökülmektedir. Hem doğası hem de tarihi süreçlerde kent belleğinde önemli bir yere sahip olmasıyla, kent halkı ve ziyaretçiler için önemli bir çekim noktası olma potansiyeline sahiptir. Kenti ikiye bölen bir doğal su kaynağı olan Sarıçay, kentlinin gözünde şimdiye dek ne yazık ki bakımsızlığı ve yanlış alan kullanımları ile gündeme gelmiştir. Aslında kent için önemli bir çekim noktası olan bölge, rekreasyon alanı olma potansiyelini yeterince gösteremeyen, kaderine terk edilmiş, kent ve kentli ile yeterince bütünleşememiştir.
Sarıçay; kentin ekolojik sistemine katkı sağlayacak şekilde tasarlanabilir, doğal habitatın korunduğu kentin önemli bir kamusal haline getirilebilir. Zaman zaman kıyı düzenlemeleri ve ıslah çalışmaları yapılma girişiminde bulunulsa da, bütüncül bir etki yaratılamamıştır. Sarıçay ve kıyısı, tarih ve turizm aksı olarak önemli bir yere sahip olmasıyla beraber kenti temsil eden, doğal ve kültürel değerlerin korunarak aktarıldığı bir alan haline getirilmelidir. Bu bölgede doğal, yapay ve sosyal çevre bir bütün halinde ele alınırsa kent ile bütünleşmiş bir ilişki kurması mümkün olacaktır. Bir yandan doğal su kaynağı korunurken diğer yandan kuzey ve güney kıyısı boyunca birbiri ve kent ile ilişkili olacak biçimde; dinlenme, gezinti, spor ve çocuk oyun alanları gibi kentsel mekanlar oluşturulabilir. Bununla beraber kültürel aktiviteler ile bu aks canlandırılıp, kentin simgesi haline gelen bir takım festival ve etkinlikler bu alana taşınabilir. Kent içinde oluşturulan bu bölge, Sarıçay’ın kent için önemini anlatan etkinliklere ev sahipliği yapan ve aynı zamanda çeşitli sanat faaliyetlerinin de açık hava sergisi olma niteliği taşıyabilir. Böylece kıyıda yer alan mekanlar da, bu bağlamda işlev kazanarak kent içinde yer edinebilirler.
Kentsel yaşam kalitesi, önemi giderek artan bir kavram haline gelirken, yerel sürdürülebilirliğin sağlanmasına yönelik olarak; kentsel çevrenin iyileştirilmesi, doğal olanın korunması, gelecek nesillere aktarımının gerçekleştirilmesi, kentsel yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve benzeri konular ön plana çıkmaktadır. Yaşanabilir bir kent olan Çanakkale, aynı zamanda yaşayan bir kenttir. Bu bağlamda, Sarıçay ve çevresinde gerekli düzenlemelerin yapılması, büyük önem arz etmektedir.